Durgun
İzliyorum.
Ömrüm boyunca büyütemediklerimi.
Biriktiremediklerimi, kayıplarımı,
Mağlubiyetlerimi…
Belki gerçekle yüzleştiğimde bir şansım daha olur diye.
Akıyorum.
Taşanlara kapılıp gitmemeye çalışırken.
Son damlaların yüzeyinde çırpınarak
Dibe batmayayım diye.
Boğuluyorum.
Ne kadar çırpınsam da iç çekişlerim azalmada.
Atılan taşlar hedeften uzak
Dalgalanmalar yoklukta.
Bekliyorum.
Yalanların ördüğü hayatların aynalaşmasını.
Gerçeğin gerçekten gerçek olduğu,
Hıçkırıkların duyulur,
Gözyaşlarının akar olduğu bir resmi.
Kalakalıyorum.
İzlemelerin, beklemelerin, boğuluşların ardında.
Lekeleri, noktaları, nefesleri kaybederek.
Camın ardındaki gözler bir kat daha buğulanarak camla beraber.
Son kez…
Diner bir gün ümidiyle…
sen isteyince dinecek.
YanıtlaSil:) sanırım biraz zamana gereksinimin var.
:)
:) Yok eski bu, 2009'dan kalma. Tozlandı bile...
YanıtlaSil:)
Eski bir yazı demek. Böyle yazıları tekrar okumak tuhaf hissettirir yazanına.
YanıtlaSilElbette, hem o duyguları şu an hissetmemenin eksikliği hem de üstesinden gelebilmiş olmanın verdiği güç. İkisi bir arada. :)
YanıtlaSil