R: Dün gece seni öldürmek istedim, itiraf edeyim.
M: Niye, ne oldu ki?
R: Hiç. Öyle hissettim. (Ya da içime çekercesine sarılmak, zıt kutuplarda ama aynı imkânsızlıkta.)
M: ??!!..
***
R: Bıraktım kendimi. Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın. Akıp gitsin zaman, akıbetim ne olursa olsun... Çok rahat aslında. (Beklentisiz, hayal kırıklığı/sız, acısız...)
M: Duymayayım bir daha.
R: ??
M: Sorumlulukların var demek istedim.
R: Ne gibi, kime ne sorumluluğum var?
M: Annene, babana.
R: ...
***
Ağrının geçmesini bekledikçe sıklaşıyor, uykusuzluk çekilmez oluyor. Ne doktor bir şey bulacak ne de ultrason vs. bir sorun... Sebep belli. Stres, bir insanın böbreğine neden vurur? Baş varken, uçuk varken, sivilce varken neden böbrek?
***
Araba sürme isteğim son hızla baltalanmakta. Göz önünde olma isteği, insanı aptallaştırıp komik hale düşürürken, diğer insanların heveslerine de yan etki yapabiliyormuş demek ki. Onaylanmıştır...
Neyse ki hala ayaklarım var. Kafam estiğinde veya attığında alırım başımı yürürüm. Arabayla doğmadım sonuçta.
***
Gel-git devam ediyor. Bugün sular çekildi.
***
yazdıklarına kendimi niye bu kadar yakın hissediyorum ki.sanki ben yazmışım gibi o kadar yani
YanıtlaSilgeçmiş olsun öncelikle.
YanıtlaSilpeki ilk kısım kurgu mu?
:)
dialoglar çok etkileyici peki gerçek mi?
YanıtlaSilGerçek olsa da olmasa da bir ruh halini yansıtıyor. Dikkat etmelisin..
YanıtlaSilNABRUT, neden öyle hissettiriyor bilemiyorum ama vardır belki bir ortak nokta.
YanıtlaSildeeptone, teşekkürler. :)
Hepsi gerçek, kurgu yok.
Mia, evet, gerçek diyaloglar.
ve Profösör, dediğin gibi. Pozitif bir ruh hali olmasa da gerçek.
...
Bilmem.
Oldukça gerçekçi...
YanıtlaSilYeni bir keşif oldunuz benim için :)
SırfŞiirselYorum, hepsi gerçek.
YanıtlaSilTeşekkür ederim ayrıca. :)