27 Kasım 2011 Pazar

Oldu mu?

"Ne güzel, bugün sevinçli, güzel şeyler yazabileceğim." diyordum. Taa ki, telefonla şaşkınlığım tavan yapana kadar. 

Sabah Ales'e girdim. Elimi kolumu sallaya sallaya. Ne telefon ne cüzdan ne de başka bir şey. Tuhaftı. 
Sınavım iyi geçti. İnşaallah geçen seneki puanımdan (85) yüksek gelir de faydalı bir şey yapmanın mutluluğunu yaşarım. Sınavdan sonra pizza yedik. Telefon olmayınca H. 'ye ulaşamadım. Onu sinemaya çağıramadım. Şafak Vakti'ni izledik sonunda, artık susmuş oldu. Allah'ım Bella nasıldı öyle??!! Makyajla ne hale getirmişler kızı, bir soğudum bir soğudum, zaten sevmiyordum bir daha soğudum. Kötü halini bulamadım ama bir anda nur indi yüzüne. :P 


Ardından utancımdan gidemediğim dershaneye nihayetinde gidebildim, kaç ay sonra. Bıraktığım gibiler. Hocalarımda aynı samimiyeti ve sıcaklığı hissettim. Yardımcı oldular. Bir set kitap aldım. NT'dekinin neredeyse yarı fiyatına. Arkadaşlarımı gördüm. En alakasız, en bilgisiz kişilerin dershanede çalıştığını öğrendim. Tuhatfı. Moralim bozuldu. Tekrar ve daha iyi hazırlanmamın gerekmesi, çalışan arkadaşları görmem, hevesleri... Kendimle yüzleştim, ama hazır değildim. Hala yüksek lisans için ümidim var. Ne olur bana yeni bir kapı aç Allah'ım. Hak ettiğimi avuçlarıma bırak Allah'ım. Sabrımın, emeğimin karşılığı ver ne olur...

Eve geldim, geceki uykusuzluğumu giderdim ama yetmedi. Duş aldım. Ev ahalisine çay koydum. 

Ardından telefon. Keyfimi kaçırdı. Halam ve kocası gelmişler, tartışmışlar yine. Kışkırtmalar, şizofrenik senaryolar derken, dayanamamış bağırmış çağırmış. Küfür etmiş, evden kovmuş. Adam da onu kovmuş, evi boşaltın diye. Nasıl üzüldüm. Yanında olsaydım... 

Yanında olsaydım sinirlerine hakim olurdu. Kendini tutardı. Böyle yapmazdı. Benim gelmemi, yokluğumu beklemiş gibi oluvermiş her şey. Düzeltilecek gibi değil sanırım. Şu an ne yapıyor, ne hissediyor acaba?.. Her şeye rağmen "nasılsın?" diye yazdım msn'de. İşe yaramasa da yanında olduğumu bilir. Her şeyi yoluna koymaya çalışırken hep bir şeyler ters gidiyor. Üzülüyorum, kıyamıyorum. Beni harcamasına rağmen yüzü gülsün istiyorum. Onun sivri, kırıcı diline rağmen... Şöyle yanımda olsa da sinirim çıkana kadar ağzını burnunu kırsam. Öldürene kadar... Sonra ne halt ediyorsa etsin. 




Off... Mutluluk kırıntıların kalmadı.
Güzel günlere gözünü aç. Ben yanında olmasam da...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her fikir değerlidir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...