Hakan Günday'ın Az'ından sonra okuduğum en kaçık roman: Dublörün Dilemması.
Murat Menteş'in.
O kadar çok söylenecek şey var ki...
Başta "Ne oluyor, anlamıyorum." diyebilirsiniz ama birazcık müsade ederseniz zaten sizi çekip alacaktır.
Trajikomik kahramanlar, ters köşe hayatlar, hayatın ihtimalleriyle çarpışacak ayrıntılar...
Edebi sanatların boy ölçüştüğü, aynı zamanda ansiklopedi değerinde bir genel kültür aktarımı.
Engin hayal gücünün gerçek dünyayla dansı.
Bol kelime oyunları da cabası.
Dili...
Çağdaş Türk Edebiyatının ilerleme kat ettiğinin göstergesi bir roman.
Klasih hikaye anlatımından üst bir seviyeye geçilmiş.
İşçilik ağır. Üzerinde düşünülmüş.
(sadece İbrahim Kurban kısmında bölüm başlarında Chuck Palahniuk benzeri bir durum var.
Kitap, Murat Menteş'in ilk okuduğum kitabı.
Bundan önce çıkan "Korkma Ben Varım"ın da güzel olduğu söyleniyor.
Kitapta altını çizdiğim, not aldığım çok cümle var.
Resmen Murat Menteş'in aforizmalar kitabı olmuş.
Gabriel Garcia Marquez'in üslubuna benzettim.
Türk edebiyatından da Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi.
Bazılarınca da Tarantino filmi gibi.
Pulp Fiction anlatımında, biraz da Fight Club havası var, diyenler var.
Karakterlerin ismi de cümle mühendisinin kaleminden çıkmış:
Umur Samaz. Hatta Umur-Su Samaz çifti.
Nuh Tufan.
İbrahim Kurban
Ferruh Ferman.
Dilara Dilemma.
Rıza-Roza Silahlıpoda kardeşler.
Pembe Pepe.
Taliha teyze ve oğlu Talih.
vs...
Kitap çok yeni değil aslında.
"Neden daha önce okumamışım?" diye düşündüm.
Ve "altı çizilesi"ler;
"... aşk, insanın şahsiyetini pekiştirir. Çünkü hayatın manası, aşk bohçasında gelen bir hediyedir. Mevcudiyetinin hakkını vermek, hiç değilse mazeretini bulmak isteyen yalnızca aşka müracaat edebilir..."
"Hatalarını kategorize edebilirsin fakat standardize edemezsin."
"Whitcomb Judson, fermuarın mucidi. 21 Eylül 1922'de öldüğünde,
Chicago'da bütün fermuarlar yarıya indirilmiş."
"Kimsesizlik, kimsenin tekelinde değildir: Kainat ve tarihin bekleme salonunda biraz soluklanıyoruz, çoğunlukla da adımız anonslanmadan kainata ve tarihe gömülüyoruz..."
"Yaptığınızı, bir dubalanın bunu sizden beklediğini düşündüğünüz için yapıyorsanız, onun sizden bunları beklemesi de, sizin onun bunları beklediğini umduğunuzu sanmasından ileri geliyorsa, herkes istemediği bir şeyi yapıyor demektir. O zaman ortaya hakikaten budalaca bir durum çıkar."
"İnsan öldüğünde, uzunca bir süre için ölür.
Leon Bloy "
"'İlk an' ne kadar kalıcıysa, masumiyet de o kadar kalıcıdır."
"- Hayatının geri kalanını birisiyle geçirmek istediğini anladığın zaman, hayatının geri kalanının bir an önce başlamasını dilersin.
> Biliyor musun Hobbit? [Bana "Hobbit" der.]
- Neyi?
> Yanılgılarımızın çoğu, düşüneceğimiz yerde duygulanmak ve duygulanacağımız yerde düşünmekten doğar. ve Yanağımı öpüyor.
-Bir gözlük almalısın Geronimo. [Geronimo:Hacer Ceren'in lakabı.]
> Neden?
- Her defasında dudaklarımı ıskalıyorsun. "
"Tüm insanlığa kahve ısmarlamak...
Aklımdan geçen bu.
Mansur Mervan "
"Aziz kardeşlerim! Allah'ın razı olduğu kişiye tufan bile bir sığınaktır... İlahi emirle yükselen sular göğün çizgisiyle birleşse bile müminler korkudan emin, o gemide sıcak rüyalar içinde uyurlar... Tufanın kabaran dalgaları Cehennem alevlerinin yeryüzündeji sudan izdüşümleridir... İnsanlar için her çağda bir Nuh'un gemisi vardır... Her an tabiatın içinde ve uzayın derinliklerinde, mikro ve makro alemlerde nice tufanlar cerayan etmekte, olup bitmekte, fakat insanoğlu bunu değerlendirmeye bir türlü yanaşamamakta..."
"Bir sözün doğruluğu ile inandırıcılığı arasında hiçbir bağlantı yoktur.
Şeyh Rıdvan el-İcazi "
"Ve hepimiz biliyoruz: Dostlarımız, biz caddenin kenarında alevler içinde yanarken, karşıya geçip üstümüze işemeye üşenen kimselerdir."
"- İyi de, bu gezegende bir tek Rıza Silahlıpoda var, o da sanatını piyanoyla icra eden bir halk ozanı?"
"> Düne kadar ben de öyle sanıyordum fakat demek ki ikinci bir Rıza Silahlıpoda varmış. Daha bir silahlı, daha bir poda yani."
"Cep telefonu şirketinin, sözümona dışarıda çalışan işçilerin yerine bilmek isteyen patronlara yönelik "nerede bu herifler" diye bir hizmeti var."
"Hedefe ulaşan, her şeyi ıskalamıştır! Çok paraya sahip olanların o acayip huzursuzlukları bundan. Ve tabii mangır tomarları, insan yoksulluğunun belalarından korumazN nefret emer, suçluluk duygusu salgılarsınız."
"Bazen yalnızca imkânsız gerçekleşir."
"... bu sorular beynimin fosforunu tüketiyordu."
"Kızın biri cesurca bir şaka yapıp Nuh´un pişmaniye topağı gibi bembeyaz saçlarına hafifçe vurmuştu. Nuh anında arkaya dönüp hırçın bir ifadeyle kızın gözlerine bakınca, kız pişmaniye gibi dağılıp eriyerek "Pardon, kendimi tutmalıydım," dedi.
Nuh unutulmaz bir karşılık verdi: "Bence baban kendini tutmalıydı!" "
Ve...
Bir kitabın sizi alıp götürmesine, yeri gelip güldürmesine yeri gelip şaşırtmasına ve daha fazla duygular yaşatmasına izin veriyorsanız, bu kitabı mutlaka okuyun derin.
Tabi, her zaman dediğim gibi, beklentisiz okuyun ki...
:)