Herkese hayırlı cumalar...
Deneme çözmeye ara verince soluğu burada alıyorum. Elimden geldiğince takip ediyorum herkesi, merak etmeyin.
Sayfamda yaptığım anket sonuçlarına göre benden en çok kitap tanıtımı yazısı bekleniyor. Çok güzel.
Lakin, bu ara okuyamıyorum, hatta kitaptan kitaba atlıyorum. Ama sonunda Kayıp Gül hakkında yazacak cümlelerim var. Çok şükür.
Neyse, okudum kitabı.
Serda Özkan'ın dili çok açık, sade, duru. Okuyuveriyorsun, çok rahat. Hatta benim gibi edebiyatsever için fazla rahat. Hiç zorlamıyor yaa. Ama bu kitabında simgelerle hayatın farklı yönlerini anlatmaya çalışmış. Derin anlamlar vermeye çalışmış. Bazı ayrıntıları hoşuma gitti. Mesela;
"İkiz kardeşim Bay Gerçeklik ve ben birbirlerine ahşap bir köprüyle bağlı iki ayrı adada yaşarız,demişti Bayan Düş. 'Ne zaman birbirimizi özlesek, birbirimize doğru koşmaya başlarız. Ve çok geçmeden adalarımızı birbirine bağlayan o köprünün ortasında bir yerde, birbirimize kavuşur, sarılıp bir oluruz. İşte o sarılma anlarındadır ki yeryüzündeki bütün düşler gerçek olur..."
Bu cümle, gerçekten bir derinliğe ve hayal gücüne sahip. Kitaptaki pek çok karakter de aynı şekilde imgelerle donatılmış. İşte bu noktada Serdar Özkan'a romancı denmesine şaşırıyorum ben. Bence masal tadında bir öykü bu. Öykücü denmesini tercih ederim. Hele ki, İskender Pala gibi eski Türk edebiyatıyla haşır neşir bir derlemecinin de "romancı" diye bahsetmesi daha da ilginç. (“Serdar Özkan genç ve yetenekli bir romancı, onun adını önümüzdeki yıllarda sık sık duyacağınıza sizi temin edebilirim.” İskender Pala – Kasım 2003) (Gerçi tarih de eskiymiş, 9 yılda bu kadar ilerleme kaydetmesi de hayli ironik.)
Benim bir şeyi beğenmemem genelde bonkör bir ön yargıya sahip olmamdan kaynaklanıyor. Test ettim, onayladım! Şöyle ki, bir şeyi okumadan, izlemeden vs. gözümde büyütüyorsam - gerek yorumlar sayesinde, gerek reklamları yüzünden, gerekse de kişisel - sonu hayal kırıklığı oluyor. Beklentimin düşük olması gerekiyor, ki güzelliği sürpriz olsun. Ama maalesef kitapların bile reklamlaştırıldığı, yazarların isimlerinin kitap kapaklarında ön plana çıkarıldığı günümüzde bu pek de mümkün olmuyor.
Sanırım, "Ekim Yağmurları" diye bir kitaba başladı. Hatta yazdıkları bazı cümleler şu an internet sayfalarında dolaşıyor. Bunu neden yaptığını da anlamıyorum. Daha kitap çıkmadan...
Neyse, gelelim altı çizili cümlelerime;
"Cesaret korkmamak değil, bazı şeylerin senin için güvende olmaktan daha önemli olmasıdır."
"Arayan mutlaka birşey bulur. Ne aradığını bilen ise aradığını bulur."
"Sevmek seveni küçültmez, büyütür..."
"Sevgi, seni taşır."
Başlangıçta yer alan Mevlana'ya ait
"Evrende ne varsa, dışarıda değil, sende.
Her ne arayacaksan, ara onu kendinde." dizeleri kitabı özetler durumda. :D
bende böyle durumlarda yani genç bir yazar aniden patlalıyorsa ve patlayacak kadar da bir donanımı yoksa o zaman bende bunu bu kadar pazarlıyorlarsa ardında bir dayı teyze vs:) vardır diyorum ve illaki bi önyargı oluyor bende.
YanıtlaSildoğru yada yanlış düşünüyorum bilemiyorum ama durum bu
kayıp gül 1 de yaşadığım şaşkınlığı,tahmin edemediğim sonu kayıp gül 2 de yaşayacağımı umarak büyük bir hevesle aldım ama hüsrana uğramıştım 1 ay oyalandı hep aynı karakterler hiç tat vermedi 2.kitaplarda hep hüsran yaşıyorum herşey tadında kalmalı sanırım :) iyi günler...
YanıtlaSilaltı çizili cümlelerin gayet güzel
YanıtlaSilama adı hiç çekmedi beni ya
ön yargı bu biliyorum da kayıp gül nedir yani:))
ben edebiyat okusaydım evvela bir kitap çıkarma hayali kurardım:)) ki bu bozuk türkçemle bile güzel şeyler yazıp kendi kitabımı çıkarabilme hayali kuruyorum:) benden bişe olur mu dersin:)
Haklısın abartıldığı kadar değil kitapları.
YanıtlaSilAma kötü de değil. Diğer kitaplarını okudum, hatırlıyorum konularını ama derin izler bırakan romanlardan değil. :)
Bu kitabı da okumak istiyorum, sırasına var daha... :)
Keyifli pazarlar.
NABRUT, artık parayla kitap bile çıkıyor yaa, dayıya mayıya da gerek kalmıyor. :D
YanıtlaSilhayal meyal, evet 2. kitaplar beklentiyi artırıyor ama hüsranla sonuçlanıyor genelde. Ben de süründüre süründüre okudum valla... Pek gitmedi.
YanıtlaSilAmak-ı Hayal, heh he :D Kayıp Gül işte.
YanıtlaSilYaa, bence gayet iyi Türkçen yaa, takma sen. At kafandan o düşünceleri. Senden bişey olmaz, çok şey olur. Çok da güzel yazıyorsun.
Eğer çok takıyorsan, boş vakitlerinde TDK'nin sayfasına gir, yazım kuralları ve noktalama üzerine yoğunlaş. Benden bir öneri olabilir. İyisin ama gelişir hiç olmazsa.
gulsah, evet ya, aklında kalmasındansa elbette oku canım. Ama dediğin gibi etkisi fazla sürmüyor.
YanıtlaSilKeyifli pazarlar canım, öperler...
benden çok çok iyileri var onları görünce acaba onlarında benim gibi yazdığı bir dönem oldumu diye düşünüyorum:)
YanıtlaSilyazılarım içime siniyor aslında ama ah şu tdk:))
sözlük okuyorum ben imlaya da bakıyorum ama yine de kör topal cümleler
:D
teşekkür ederim:)
altı çizilecek cümleleri vermişsin sen okumaya gerek kalmadı:)
YanıtlaSilşaka br yana sanırım bu kadar abartılığı için ben bu kitabı hiç okumak istemedim.bazen oluyor bana boyle..
anladığım kadarıyla da pek bişey kaybetmemişim.
vaktim bol olsaydı yine de okumak isterdim. ışığın kıymeti karanlığı yaşadıgında anlasılır dimi:)
tanıtım için teşekkürler canımm.
Sevgilerimle..